Zaza Ferhat'tan Zaza Dernekleri Federasyonu'na Anlamlı Ziyaret
Ülkemizin tanınan ünlü iş insanı Ferhat Dopdoğru (Zaza Ferhat) beraberindeki heyetle , Zaza Dernekleri Federasyonu' nu ziyaret etti.
Hayırseverliliği, kültürel kimliğine olan bağlılığı ile İş dünyasında yaptıkları ile geniş kitlelere ulaşan ülkemizin tanınan en önemli iş insanlarından biri olan ZAZA Ferhat, Zaza Federasyonu’nu ziyaret etti.
Ziyaret sırasında yapılan istişare sonunda , Zaza halkına ve kültürüne yaptığı katkılar dolayısıyla kendisine Zaza Federasyonu Onursal Başkanlığı unvanı takdim edildi.
ZAZA Ferhat törende yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
“Zaza kimliği benim için sadece bir doğum aidiyeti değil; aynı zamanda bir görev, bir sorumluluk. Dilimizi, kültürümüzü ve tarihimizi yaşatmak, gelecek kuşaklara aktarmak için üzerimize düşeni yapmalıyız. Onursal başkanlık unvanını büyük bir gurur ve onurla kabul ediyorum.”
Zaza Ferhat, Zaza kimliğine dil uzatan, gerçeklere yenilmeye mahkumdur. Zaza aidiyetini inkar edenler güneşi balçıkla sıvamaya çalışır ancak .herkes bunu bilmeli ki Zaza realitesini inkar etmeye çalışanlar hakikatin duvarına çarpar. buna müsade etmeyeceğiz,
“Zaza olmak sadece bir etnik aidiyet değil, aynı zamanda bir kültürü, bir tarihi, bir dili yaşatmak sorumluluğudur. Nerede olursam olayım, Zazalığımla gurur duydum ve duymaya devam edeceğim,” diyerek duygularını paylaştı.
Zaza Federasyonu Başkanı Murat Bukan yaptığı açıklamada, ZAZA Ferhat’ın yıllardır Zaza kimliğini onurla taşıdığını ve bu bağlılığın örnek teşkil ettiğini, Gençlerimize 'ABE'lik yaptığını belirterek teşekkürlerini sundu.
Bu anlamlı buluşma, Zaza toplumu için bir dönüm noktası olarak görülüyor. ZAZA Ferhat’ın bu duruşu, özellikle genç nesillere ilham vermeye devam edecek.
Bukan konuşmasının devamında, Siyasi projeler kapsamında Doğu Güneydoğu anadolu bölgesinde ZAZA kimliğini hedef alıp RED ve İMHA etmek isteyen zihniyetlere bir kere daha yüksek sesle sesleniyorum,
Zaza kimliğini, Zaza aidiyetini kimse reddedemez, Bu kimlik bin yılların içinden süzülerek gelmiş bir hakikattir.
Zazalığı inkâr etmeye kalkanlar, kendi tarihlerine ihanet eden zavallılardır.
Zaza olmak, bir halkın onurudur, var oluşudur; bunu yok saymaya çalışan, yalnızca kendi küçüklüğünü ilan eder.
Biz Zazayız ve bu gerçeği değiştirmeye, silmeye, unutturmaya kimsenin gücü yetmez.
Zaza aidiyeti tartışılmaz; inkâr eden, hakikatin sert duvarına toslamaya mahkûmdur.
Zaza halkı dün olduğu gibi bugün de vardır, yarın da var olacaktır.
Sesimiz gür, irademiz sağlam, kimliğimiz sarsılmazdır.
Bunu herkes böyle bilsin.
Biz Zazayız!
Kimliğimiz bin yılların içinden süzülerek gelen kadim bir hakikattir.
Zaza aidiyetini kimse reddedemez, inkâr etmeye kalkan yalnızca kendi geçmişine ihanet etmiş olur.
Bizler, Dersim’in dağlarında, Bingöl’ün ovalarında, Elazığ’ın köylerinde, Diyarbakır’ın taş sokaklarında kök salmış bir halkız.
Biz, Ankara'da, İzmir'de, Hakkari'de,Trabzon'da, Anadolunun dört bir yanında filizler açmış bir halkız.
Dilimizle, kültürümüzle, inancımızla zamanın yıkıcı akışına, asimilasyon politikalarına rağmen dimdik ayakta kaldık.
Bize "unut" dediler, unutmadık.
Bize "sus" dediler, susmadık.
Bize "yok" dediler, her defasında daha da çoğaldık, varlığımızı haykırdık.
Zaza olmak, bir halkın onuru, bir direnişin adıdır.
Bizim için Zazalık, dedelerimizden kalan kutsal bir mirastır.
Bu mirası korumak, yaşatmak ve gelecek kuşaklara aktarmak onurlu görevimizdir.
Bizi inkâr edenler bilsin ki:
Zaza kimliği ne inkârla silinir, ne baskıyla unutturulur.
Çünkü biz, tarihin ta kendisiyiz.
Dilimizle, kültürümüzle, hafızamızla buradayız!
Her kim Zazalığı yok saymaya kalkarsa, bir halkı, bir dili ve bir tarihi karşısına almış olur.
Ve bilinsin ki; biz kimliğimizin bilincindeyiz ve onu canımız pahasına sahipleniyoruz.
Biz Zazayız! Biz Türkiye'yiz.....
Biz Anadolu'nun Çimentosuyuz. ve Buradayız!
Ve sonsuza dek var olacağız!